Ey Ayasofya!
Sen Fatih’in nazarında bir kızıl elma,
Sen âlem-i İslam’ın nazarında bir fethin nişanesi,
Yüce Allah’ın evisin,
Sen bir aşkın sebebi,
Sen bizlere padişahımızın emaneti,
Secdelerimizin şahidisin.
Nice mü’minler koydu alnını secdeye,
Sen onlara yuva oldun,
Hainlerin hapsine hedef oldun.
Sonra tekrardan açtın âlem-i İslam’a kollarını,
Kavuştular sana, senin bulunduğun makama,
Nurla doldu için, haykırdın semaya:
“Lâ İlahe İllallah”
Kavuşturan Rahmân’a:
“Elhamdülillah”
Yâ Rab, uzattı kulların ellerini semaya, açıldı elleri duaya,
Bir fethin daha yaşanmasına edildi dualar,
Mazlumun felâhına,
Zalimin batışına,
Âlem-i İslam’ın yeniden haşrına,
Dirilişine, kalplerin sahibine edildi dualar.
Bir ses yükseldi bir akşam vakti semaya,
“Allahu Ekber” nidalarıyla,
Dirildi yürekler kıyamda,
Rükûya eğilince kullar,
Zikreyledi Rabbini,
Kıyama geri kalkınca hamdını dile getirdi kalp ile,
Tekrar zikir ile teslim eyledi ruhunu secdede,
Zikre daldı gönlü,
Aklı ise o andan ayrılmadı, ayrılamadı.
Ezan ile nurlanır her çehren,
Namaz ile güç gelir cismine,
Kıyamda durursun her daim,
Zalimlere karşı,
Kâfirlere karşı,
Ve cahiliyet güruhuna karşı,
Dimdik sin,
Yüce Rabbimizin bizlere fetih hediyesisin,
Fatih’in emaneti,
Neslinin göz nurusun,
Ey Ayasofya!
Hasan Hüseyin AYGÜN
Bir yanıt yazın