Ve kapanırsın içine, hiçbir şey olmamış gibi.
Gözlerinden süzülen yaşlar, içindeki sessiz çığlık gibi.
Çaresizlik diyoruz buna,
Değiştiremezsin, hissedemezsin.
Sadece denersin, ama nafile.
Yanıyor için, biliyorsun.
Garip bir şekilde hoşuna gidiyor bu savaş.
Hoşuna gidiyor vazgeçememek,
Hoşuna gidiyor…
Bir anda kaybolursun, bir adım daha atsan,
Farkında olmadan yavaşça tükenirsin.
Ama yine de kalırsın, belki de bir umutla,
Belki de sadece korkuyla, başka bir çıkış yok gibi.
Aynaya baktığında için acımıyor mu?
Tüm bu olanlar, sana affedilir mi?
Nefret etme kendinden,
Görüyorsun sondaki baharı.
Çünkü sen, yaşamak istiyorsun.
Bitirmek istedin, ama içinin en kuytusunda
Sana fısıldayan bir ses var,
Bir kök gibi, derinlere işleyen ve asla kopmayan bir çağrı.
Belki de o kök,
Karanlığın içinde unutulmuş son ışık,
Sana “devam et” diyen bir nefes.
Mehmet Miraç ŞAFAK-
Bir yanıt yazın