SONSUZLUK YOLCUSU

Şehirler yetmez, belki ülkeler

Bir sonsuzluk gerek bana.

Zaman galip gelirken her daim,

Ben sağır sokaklarda kendimi anlatmaya çalışıyordum.

Kelimeler zincirlenmiş gibiydi.

Çiçekler eskisi gibi kokmuyordu bahar gelince.

Toprak, yağmur yağınca saçmıyordu artık huzur kokusunu.

Gökyüzüm maviden griye dönmüştü.

Ve ben daha yavaş nefes alıp veriyordum sanki.

Hevesler boğazıma öyle bir düğümlenmişti ki

Güzel şeyler ürpertir olmuştu her zerremi.

Ölümü bekler olmuştum…

Her şey gerçekliğini yitirmiş,

Herkes benliğini giyinmişti.

Ve ben artık her şeyin içinde hiçliğe bürünmüştüm.

İşte şimdi daha lezzetliydi her şey.

Kendimi ararken hakikati bulmuşum meğer.

Kendimden kendime, benliğimden hiçliğe yürümüşüm.

Yaşanan her şey anlam kazanmış

Gökyüzü neden griydi şimdi anlamıştım

Kelimeler galip gelip kırmıştı zincirlerini

Toprak sonsuzluk kokuyordu bugünlerde

Boğazımdaki düğümler yeni heveslerin yolcusuydu artık.

Şimdi her şey daha durgun bu zaman tünelinde,Şimdi kaçmak için değil

Kavuşmak için bekliyorum ölümü.

Ve bu hengameler durağında

Şimdi daha da hasretim sonsuzluğa.

MELTEM KAYMAZ


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir