Münferit bir insanın
Neyi olabilirdi ki kaybedebileceği?
Umutsuz bir insan, en fazla neye sevinebilirdi?
Parlayan bir gözün sahibi yoksa,
Neyi ifade ederdi?
Gamsız birisi için neyin anlamı vardı ki?
Hapsedilmiş duygular,
Kullandılmadığı zaman körelmez miydi?
Mazi birden aklına geliyorsa,
Kapat gözlerini,
Bıraktığın zaman gözyaşını, kalbin cız etmez mi?
Canlansaydı o anılar,
Sarılsaydın ona son kez,
Öpseydin yanağından,
Yaşama sevincin geri gelmez miydi?
Unutma!
Ne kadar bedel ödedin,
Bir kalbin yanması,
Basit miydi?
Gözyaşın akarken gamzenin belirginleşmesi,
Basit miydi?
Başını yastığa koyarken, kalbinin teklemesi,
Basit miydi?
Ve tüm bunlar olurken,
Nefesinin eksilmesi…
Bir gün tamamen bitirmek istersin,
Yaşamak için,
Her şeyden bir bedel ve sevgi istersin,
Mutlu olmak için.
Yağmurun altında kalıp unutmak,
Ellerinden kayıp giden her şeyi silmek istersin.
Ve en çok sevdiğinin arkasından,
Özlemler içinde haykırmak istersin…
Ve birden çöker yüreğine tüm acılar,
Kalırsın altında, benliğinle dağılırken.
Nefret büyür, kin dolanır etrafında,
Öfken dizginlenir, sessiz bir fırtınayla.
Baksa kalbin, çaresizliğin tadına,
Ve kadeh kaldırsan,
Kaybettiklerinin anısına.
Mehmet Miraç ŞAFAK
Bir yanıt yazın